Bugün Dünya Solaklar günüymüş öğrenir öğrenmez resmen çocukluğum ve tüm hayatımı şöyle bir gözden geçirdim ancak sizin sağdan sola dönen dünyanızda çok ciddi anlamda bir zorluk yaşamadığım kanısına vardım,yada hayattaki bu tersliği benimsemiştim. Bir gün boyunca neler yaptığımı şöyle bir düşündüm. Makas kullanırken baş parmağım küçük deliğe denk geldiği için hep sıkıştı, ilkokuldayken çöp başına muhabbet maksatlı kalemtraşla kalem açarken meğersem hep ters kullanmışım, geometri derslerinde cetvelimi kullanırken deftere hep 0 cmden değil de 20cmden 0 a doğru çizgiler çizdim, hatta defter konusuna hiç gelmeyelim meğersem tüm kitaplar defterler sağdan açılıyormuş. DÜŞÜNSENİZE hayatınızdaki tüm sayfaların Kuran gibi soldan açıldığını.. Sadece bu kadar mı tabiki hayır!! Bıcakla meyve sebze soyarken kendime doğru değilde dışarı doğru soyabiliyorum çünkü bıçağın keskin yüzü sola bakıyor bu da elde tutulan
yiyeceğe extradan destek gerektiriyor.(buarada sanırım yanlış anlaşılma olmuş bahsettiğim bıcak patates vs. soyma bıcağı). Sol kolumu çok kullandığım için saat çizilir yada sürekli o kolu indirip kaldırmam yorar, sağ koluma takayım diyorum bu seferde saatin tüm ayar tuşları ıvır zıvırları arkada kalıyor.Gitarımın baştan aşağı tellerini değiştirmek zorunda kaldığımı hatırladım. Apartmanların dış kapı zilleri hep sağ tarafta ama ben farkında olmadan hep dönüp yine sol elimle zile basıyormuşum yeni farkettim. Otomobil vites kolları da sağda onu farkında olmadan solla kullanamam sanırım :) .
Heleki çocukken "Aman evladım sağ elinle ye günahtır!" serzenişleri de var bu dünyada. Bir de bu az muhafazakar bir aileyse wcde sol el kullanılır oyüzden yerken sol el kullanmak uygun ve steril değil şeklinde mantıklı izahlar da gelebilir yani hiçbir şekilde kaçış yok bu solak düşmanlarından. O zamanlarda çocukken "Sizin dünyanızda yaşamaya Mecburmuyum arkadaşşş??" diyesi geliyordu insanın. Ağlattıklarını bile hatırlarım sanki inadına sol elimi kullanıyorum sanarlardı çünkü. Ama empati yoksunu insanoğlu hiç solakların dünyasında sağlak olmayı düşünmeyi aklına bile getirmemiştir eminim.
Dünya nüfusunun yüzde 10'u solaklardan oluşuyormuş. Karadeniz
Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Üner Tan'ın
araştırmasına göre Türkiye'de sağ elini kullananların oranı yüzde 66.1, iki
elini kullanabilenlerin yüzde 29.4, solakların yüzde 5.5. Solaklık, erkeklerde daha fazla görülüyor. Ancak annesi
solak olan çocukların solak olma ihtimalleri daha fazla.
Solaklar, ellerini, ayaklarını, gözlerini ve kulaklarını
'farklı yönde' kullandıkları için daha sakar oluyorlar, hatta daha erken
ölüyorlar.(Malesef sizden ortalama 9 yıl daha az yaşıyormuşuz..) Soldan sağa değil, sağdan sola doğru işleyen bir dünyada yaşamaları
gerekiyor. Küçük yaşlardan itibaren kendilerine uygun olmayan aletleri
kullanıyorlar.
Anneden mi,Babadan mı?
Mc Manus ve Bryden adlı bilim adamlarının yaptığı bir
araştırmaya göre sağ elini kullanan anne babanın solak bir çocuğa sahip olma
şansı yüzde 9.5. Bu oran, anne ya da babadan biri solaksa yüzde 19.5'e
yükseliyor. Anne ve baba solaksa çocuğun solak olma şansı yüzde 26.1'i buluyor.
Araştırmalar solakların, beyinlerinin sağ tarafını,
sağlakların ise sol tarafını ağırlıklı olarak kullandığını gösteriyor. Kendisi
de bir solak olan Psikiyatr Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç, sağlaklarda beynin sol
arka lobunun daha geniş ve uzun olduğunu söylüyor: ‘‘Beynin sağ yarımküresi
sezgiler, sanat-müzik-nükte yetenekleri, ses-görüş-koku gibi duyuları, yüzleri
hatırlama belleğini, puzzle tipi bilmece çözme, mors alfabesi kodlaması, harita
okuma gibi uzaysal düşüncelerle ilgili işlevleri üstlenmiştir. Beynin sol
yarımküresi sözcük yazılışlarını ve formüllerini öğrenme, problem çözme,
mantıklı düşünme, ince motor hareketleri daha iyi yapma becerilerini temsil
eder. Konuşma merkezi solda olduğu için sağlaklarda dil yeteneği daha
gelişmiştir.‘‘
Müzik, resim, spor alanında yapılan araştırmalara
bakıldığında bu alanlarda başarılı olan solakların toplumdaki ortalama orandan
daha yüksek olduğu görülüyor. Başarılı tenisçilerin yüzde 16'sı, müzisyenlerin
yüzde 15'i, mimarların yüzde 13'ü solak. Örneğin 120 yıldır yapılan Amerika Açık Tenis Turnuvası'nın 118 erkek şampiyonundan 24'ü,
113 kadın şampiyonundan yedisi solak.
Tarihin Solaklığa Bakışı:
Osmanlı tarihinde solaklar (tabikide savaşlarda) önemli bir yere sahipti. Yeniçeri ordusunda özel solak okcular yetiştirilirmiş.Hatta İstanbul'un fethinde 200 kadar olan solak sayısı Kanuni zamanında 80 solak arttırılmış. 4 solak ortacı kumandan (2 si padişahın sağında,2si solunda) padişahı korurmuş.
"Örtmenimm kolu bana çarpıyor" cular vardı bide şimdi onları düşünüyorumda, ne düşüneceğim yaa canları cehenneme!!
Haa bide cehennem demişken aklıma geldi tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de tarihte solakların şeytanla özdeşleştirildiğini biliyormuydunuz? :) Vay efendim gıcık birine bugün sol tarafındanmı kalktın derler, anlayışlı insana "sağduyulu" derler, inançlarda günahlar sola sevaplar sağa yazılır.Solaklardaki bu uğursuzlukların kökeni eski Roma devrine uzanır.
Sol, Latince'de "uğursuz" anlamına geliyor. Roma döneminde papaz ve
rahiplerin gökyüzündeki kuşlara bakarak, kuşlar soldan geliyorsa felaket
getirecekler düşüncesini halka empoze etmesi sonucu "solaklar uğursuz
olurlar" boşinancı yerleşmiştir. Ayrıca Fransızca'da bir işe yaramayan
insanlara "gauche" denir ve bu sözcük ne yazık ki "sol"
anlamına gelir.
Özge ATASEVEN